Ayşegül ÖZKALE

BENLİK
Tuval Üzerine Yağlı Boya
60 x 120 cm

Eserde; başkalarının hayatını yaşayan kişinin kendisini bir türlü bulamaması, başkalarının ona
yüklediği hayatlar bütününü yaşaması,insanın yaşam süresi boyunca ortaya çıkan benliğinin
nasıl şekillendiği ve bu sahte benlikle toplumda nasıl yer aldığı anlatılmaktadır. Bireyler
çocukluk zamanlarında sahte benliğin bilincinde olmazlar ve tamamen kendi gerçek saf
benlikleri ile yaşarlar ancak yetişkinliğe doğru attıkları adımlarda sanki başka bir boyuta
açılan kapıdan geçerler. Bu kapı onlar için farklı bir benlik sürecine açılmaktadır. Çocuklar
artık sahte benliklerini oluşturmaya ve onlarla tanışmaya başlarlar. Bireyler yetişkinlik
zamanlarına kadar başkalarının yönlendirmesi ile sanki bir piyon gibi hareket ederler.
Hayatımızın bu döneminde ki satranç maçında önemli olan kazanıp kaybetmek değil benliğini
nasıl şekillendirdiğindir. Hayatımızın her aşamasında birçok insan kendine ve sahte
benliklerine daha çok şey katmış olur. Bu şekilde bireylerin sahte benlikleri de topluma göre
her zaman değişir ve gelişir. İnsanlar sahte benlikleriyle ilerlediklerini düşünürken aslında
çıkmaz bir yola girmektedirler. Bu insanların çok azı sahte benlikleriyle ilerledikleri bu yolun
çıkmazına geldiklerinde aslında gerçekten kendileri olmadıklarını sadece toplumun bir
yansıması haline geldiklerini fark ederler. Ancak bu sahte benlik ile yaşamaya alışmışlardır.
Gerçek benliklerini kimseye gösteremezler ve sadece karşısında ki insana ayna
tutmaktadırlar. Gerçek benliğinin farkına varan bu insanlar toplumun düşünceleri ve
dayatmaları karşısında gerçek benliklerini ortaya koymaktan korkar ve hislerini düşüncelerini
maskelerler. Sanki onlar da toplum gibi düşünüyormuşçasına oluşturdukları bu sahte benlikle
yaşamaya devam ederler. Ancak bu sahte benliğe birey ne kadar alışmış olursa olsun insanın
gerçek olan benliği her zaman içinde yaşamaya devam etmektedir.